Montessori Eğitimi alan çocuklar, geleneksel okullarda ağır eğitim alan çocuklara göre daha avantajlılar.
Farklı yaş gruplarındaki çocukların aynı ortamda eğitim aldıkları, sınav sistemi olmayan Montessori okulları, geleneksel okullara göre, çocukların kendi hayatlarını daha kolay yönlendirmelerini, sosyal ve bilimsel açıdan daha başarılı olmalarını sağlıyor.
Amerika’da yapılan bir çalışmaya göre, Montessori eğitimi alan 5 yaşındaki bir çocuk kelime bilgisi, matematik ve paylaşımcı olmada, 12 yaşındaki bir çocuk daha yaratıcı olma ve sosyal problemleri çözebilme alanında geleneksel eğitim alan çocuklara göre çok daha başarılı olmuştur.
Virgina Üniversitesi Profesörü ve Montessori çalışmalarının baş yazarı Angeline Lillard,
Montessori Eğitimi alan çocukların, her an test edilecekmiş kaygısı yaşamadıkları için çocukların erişkinlik hayatına daha kolay hazırladığını ve bu felsefenin onlara daha kaliteli bir yaşam sunduğunu’ belirtiyor.
Science dergisinde yayınlanan bulgulara göre, İngiltere de ki okulların daha çok gramer ve matematik dersleri ile son derece katı bir öğretim sistemine sahip olması, sınav sistemi ile ilgili tartışmayı daha da körüklüyor ve eğitimin esas amacının ne olduğunu sorgular hale getiriyor.
Bilimsel olarak ise Montessori eğitimi alan çocukların, normal eğitim alan çocuklarla aynı, bazen daha üstün seviye ye ulaştıklarını, fakat toplum içinde yer edinme açısından diğerlerine nazaran çok daha iyi olduklarını vurguluyor.
İngiltere de, Montessori eğitimi dönem başına 2000 pound gibi yüksek maliyetli bir eğitim olduğundan, önceleri sadece çocuklarının bu eğitimi almaları için istekli ebeveynler tarafından karşılanabiliyordu, ancak artık Montessori akımı eyalet okullarındaki eğitim, öğretim sistemini de etkilemeye başladı.
Eyalet okullarında temel alınan kişiye özel eğitim, Montessori yaklaşımınında 100 yıllardır bir parçası olarak mecbur kılınmıştır, ancak daha geçen sene eyalet tarafından desteklenen bir Montessori ilkokulu açılmıştır.
Profesör Lillard çalışmalarında, Milwaukee, Wisconsin den 112 çocuğu temel aldı. Bu çocuklardan 59 u Montessori eğitimi veren okula devam ederken, diğer 53 çocukta kontrol grubu olmak üzere eyalet okuluna devam etti.
Bu dağılım için, 112 çocuğun ebeveynleri çocuklarını, yerel otoritelerin oluşturduğu bir kura sistemine kayıt ettirdi, çünkü tüm ebeveynler çocuklarının Montessori okuluna devam etmesini istiyordu, araştırmacılar iki grupta da benzer yapıya sahip çocuklara ve çocukları için aynı emelleri taşıyan anne – babaların olmasını temel aldılar. Her iki grubun sosyoekonomik geçmişleri karşılaştırıldı.
Çocuklara zihinsel ve bilimsel, sosyal özelliklerinin test edildiği bir takım sınavlar verildi.
Montessori eğitimi alan 5 yaş grubu çocuklar, sadece matematik ve İngilizce de değil, dünyayı başkalarının gözünden görme empati kurma, aynı zaman da değişime ayak uydurma, karmaşık sorunları daha kolay çözme gibi liderlik vasıflarını göstermede üstün performans sağladılar.
Daha sonra her iki gruptan çocuklara, salıncakta sallanıp diğerlerine bir türlü salıncağı kullanma şansı vermeyen bir çocuğu nasıl ikna edersiniz ? sorusu soruldu. Montessori eğitimi almış çocukların % 43’ ü, çocuğun yaptığının doğru olmadığını ve diğerlerine haksızlık yaptığını söyleyerek onu ikna edebileceklerini belirttiler, eyalet okuluna giden grubun sadece % 18’ i aynı cevabı verebildi.
Aynı araştırma, eyalet okuluna devam eden çocukların ‘güreş’ gibi sert oyunlara daha çok ilgi duyduklarını ortaya koymuştur.
12 yaş gruplarındaki çocukların zihinsel ve bilimsel testlerinin sonuçları birbirinden pek farklı değildir, ancak ‘okuldaki en kötü/en iyi günün hangisi idi ?’ sorusuyla başlayan kompozisyonu, Montessori eğitimi almış çocukların daha zor cümleler kullanarak daha yaratıcı bir anlatımla tamamladıkları görülmüştür.
Ayrıca Montessori çocuklarının sorunlara yaklaşımı daha pozitiftir. Önündeki çocuğu iten diğer çocuğa kayıtsız kalıp gitmek yerine, yerini koruyup önceliğin öndeki çocukta olduğunu anlatmak gibi.
Montessori öğretmenliği eğitimi almış olan Profesör Lillard, bu durumu Montessori çocuklarının toplumsal etkileşimi üstün şekilde algılamasına bağlıyor ve devam ediyor
‘Eyalet okullarında bizler, çocuğun bildiğinin aksini yaparız, ona bireysel eğitimi aşılar, devamlı susmasını söyleriz. Fakat Montessori okullarında çocuklar istedikleri kadar sosyalleşebilirler, çünkü sosyal etkileşim çoktur. Çevre rekabetçi değildir, notlar ve sınavlar yoktur.’
Kuzey Londra da ki Rainbow Montessori okulunun müdiresi Linda Madden, ‘Montessori metodu, çocuklara bir sonraki evreye geçmeden önceki evrenin temellerini öğretmeye odaklanmıştır.
Biz çocuklara, ölçünün ve miktarın anlamını anlamadan saymalarını veya kalemi düzgün tutmadan yazı yazmasını öğretmiyoruz. Biz şu konuda çok kesiniz – sonraki her evre bir öncekine dayanır.’ diye belirtiyor.
ÖĞRENMENİN 6 ESASI : Montessori eğitimi öğrenmenin 6 esası üzerine odaklanır; uygulamalı hayat, duyumsal, dil, matematik, kültürel ve yaratıcı aktiviteler.
http://www.timesonline.co.uk/tol/news/uk/article654348.ece