www.kucukkarabalikcocukevi.com

26 Nisan 2010 Pazartesi

Materyal ve Eğitimci



MATERYAL
Montessori Eğitiminin temel taşlarından birisi hazırlanmış çevredir. Bu çevrede çocuğu anlık çalışmaya davet eden Montessori Materyallerini buluruz. Her materyalin belirli bir yeri vardır. Bu da çocuklara güven ve sağlam bir yapı duygusu kazandırır. Çocuklar bağımsız olarak onların yardımıyla benimseyecekleri bilgilere ulaşacakları bir materyal seçerler. Bunu bireysel eğilim ve ilgiler takip eder.

Materyal çocuklara öğrenmenin eller aracılığı ile gerçekleştiğini öğretir. Zihinsel kavramlar ellerle kavramaktan gelir. Bu yaşlarda çocuklar soyut kavramların somut nesnelerde yattığını sezerler. Çocuklara istedikleri kadar tekrar etme imkanı sunulur. Erken öğrenen yeni bir çalışmaya geçebilecektir, çünkü öğrenmede herkesin farklı bir ritmi vardır.
Çalışmalar yerde, ayakta ya da masada yapılabilir. Bu özgürlük çocuğun içinden gelen hareket etme isteğinin bastırılmamasını sağlar. Çocuklar materyallerle tek başlarına çalışabildikleri gibi ikili ya da daha büyük gruplarla çalışabilirler.Bu sayede büyük bir odaklanmayla ve çoğunlukla hayret uyandıracak kadar uzun çalışırlar.



Bütün bu materyaller çocuğun ruhsal düzenini oluşturmasında ona yardımcı olur. Düşünsel materyaller objelerin tanınmasını sağlamaktadır ve böylece çocuğun daha yüksek bir zeka icraatında bulunmasını sağlar. Çocuğun bu materyalleri kendi başına kullanmasını öğrenmesi kendi başına hedef koymasını ve bu amaç doğrultusunda çalışmasını sağlayacaktır.

Materyallerdeki hata kontrolü çocuğun kendi hatasını bulmasını gerçekleştirerek birilerinin onu uyarmasına ya da düzeltmesine gerek bıraktırmayarak, kendi kendisini düzeltmesine olanak sağlar. Böylece yetişkinden bağımsızlaşmak doğal olarak gerçekleşir.

Kendi başlarına deneyimler ve keşifler sağlayan bu materyaller çocuk için dünyayı keşfetmelerini sağlayan anahtarlar görevini görür.


EĞİTİMCİ
Eğitimcinin görevi çevreyi hazırlamak ve kontrol etmektir. Materyalin öğrencilere cazip gelmesi için düzenli ve temiz tutulmuş olması şarttır
. Bir diğer görevi ise çocukları dikkatlice gözlemlemesidir. Eğitimcinin organizatör ve yönetici görevinin yanı sıra bireye yardım etme ve yanında olma gibi görevleri de vardır.

Eğer bir öğrencinin davranışı diğer öğrencileri rahatsız ediyorsa eğitimci rahatsız edici o aktiviteye son vermelidir. Eğer bir çocuk yaptığı bir uğraşın içine derinlemesine daldıysa eğitimci yapacağı bir övgü olsa bile onu rahatsız etmemelidir. Yardım materyalin sunum aşamasında ve işin de giriş aşamasında sunulabilir.

Bunlara ilaveten Montessori çevrenin etkisini şu şekilde tarif ediyor; “Yaşamın
görüntüsü için düzenlenmiş etken; o destek vererek veya engel koyarak bir etkiye sahiptir, fakat üretken değildir.” Yine de eğitici çevrenin en uygun şekilde düzenlenmesiyle ve buna uygun materyallerin hazır hale getirilmesiyle bireyin inşa planının içinde bulunan gelişim aşamalarına destek olabilir. Burada tabi ki Montessori tarafından belirtilen araçların ve şekillerin düzeni, iç düzenin kurulmasında önemli bir unsurdur.

Dolayısıyla Montessori yönteminin özü, çocuğa önceden hazırlanmış bir çevrede kendi kendini geliştirebileceği şekilde hareket ve faaliyet özgürlüğü tanımayı amaçlayan, kendi kendine oluşan ve gelişen bir yöntem ve sistem anlayışıdır



Montessori’nin özgürlük ilkesinin en kısa ve en veciz ifadesi ise, “çocuklara
önceden hazırlanmış bir çevrede özgürlük tanımak”tır. Bu sözün anlamı şu kısa öyküde gizlidir:

Montessori çocuk evlerinden birinde çalışmaları izleyen bir konuğun çocukların dilediklerini, hoşlarına gideni yaptıklarını söylemesi üzerine öğrencilerden biri şöyle cevap verir: “Özür dilerim, efendim, biz hoşumuza gideni yapmıyoruz ki. Yaptığımız şey hoşumuza gidiyor bizim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder